01 Mayıs 2014

Çigong ve Reiki




Öğrenci adayları genellikle şu soruyu soruyor: “Çigong mu, Reiki mi?”


Buna cevap vermek zor. Cevap vermeye çalışan ancak kendi fikirlerini söyleyebilir. Doğru olan ise içtenlikle uygulanan her şifa amacına ulaşır, ismi cismi önemli değildir, gerisi ise egodur. Senin, benim, onun egosu… Hepimiz insanız ve egolarımızla yaşıyoruz. Güzel olan ise egolarımıza rağmen şifanın işliyor olması.


Bu iki öğretinin en büyük ortak noktası, Çin tarafında telafuz edilen Çi ile Japon kanadında telafuz edilen Ki’nin aynı şey olması. Yani ikisi de yaşam enerjisini temsil ediyor. İkisi de en saf ve içten haliyle evrenden gelen enerjinin iyi amaçlar uğruna kullanılmasını gerektiriyor.








Peki Çigong ile Reiki’nin farkları neler?


En büyük fark geçmişe uzanan tarihlerinden geliyor. Çigong yaklaşık beş bin senelik bir geçmişe dayalı iken Reiki’nin sadece iki yüzyıllık bir geçmişi var. Çigong hanedanlık sınırları içinde büyük bir titizlilikle korunmuş ve kayıtlara geçirilmişken, Reiki batının elinde, kendi yorumlarını katan ve ticari yaklaşımlar sergileyen ustalar tarafından bir hayli dejenere edilmiş.


Reiki yaparken, evrensel enerjinin kullanımı esnasında uygulayıcı sadece bir kanal vazifesi görür. Enerji sizden akar, gideceği yeri kendi bilir. Size sadece enerjiyi çağırmak kalır. Çok basittir ve aslında çok da etkilidir. Bir gün bile sürmeyen, birkaç saatlik, hatta uzaktan uyumlama ile birkaç dakikalık çalışma sonucu size sertifika veren kişiler bulabilirsiniz. Para Reikisi’nden Melek Reikisi’ne kadar bir dolu türüne de rastlayabilirsiniz. Ve tabi yüklüce miktarda da ücret ödersiniz. Yaptığınız uygulamalar sizin pratik gücünüze ve inancınıza kalmış durumda. Çoğu zaman da alanın plasebosuna… Uygulama yaparken elleri ısınanlar olabilir, şifa alan da kendi vücudunda sıcaklıklar hissedebilir. Her iki taraf da hiçbir şey hissetmeyebilir, ama enerji her halükarda akar. Yeter ki içten bir şekilde çağırılsın.


Kanal olmanız açısından şifa veren kişi için Reiki çok zararsızdır. Zira doğuştan şifa verme yeteneği olduğuna inanan  pek çok şifacı, enerjiyi doğru kullanmadığı için, depolamayı ve topraklamayı usulüne göre yapmadığı için kendi enerjisini tüketip her şifa sonrası yorgun düşmekte, günde pek az hastaya bakabilmekte ve hatta bunların çoğu erken yaşta aramızdan ayrılmaktadır. Sadece kanal olmayı başaran, kendine ve hastaya karşı objektif ve nötr olmayı başarabilen şifacılar ise günde onlarca hastaya bakabilir ve şifa verdikleri esnada üzerlerinden akan enerji sayesinde kendileri de şifadan nasiplenebilirler. Yani enerjilerinin düşmesi bir yana, daha da enerjik olabilirler. Ancak dediğim gibi bunun için sadece ve sadece, en saf ve içten halinizle, objektif bir şekilde şifaya, yani akan enerjiye kanal olmalısınız.





Çigong’da ise durum farklıdır. Uzun süren eğitimler ve pratikler sonucu ustalaşmak esastır. En önemlisi de enerji ustası olmanızdır. Gong kelimesi zaten bir işte sebat ederek, uzun süren pratikler sonucu ustalaşmaktır. Çigong da bu bağlamda yaşam enerjisini ustalıkla kullanma sanatıdır. Evrenden gelen enerjiyi yönlendirmek, ona şekil vermek, depolamak sizin elinizdedir. Beden, zihin ve ruh üçlüsü arasında denge, disiplin ve ahenk kurmanız önemlidir.  Tıbbi Çigong ustası olabilmek seneler süren, sebat üzerine kurulu çalışmaları gerektirir. Çigong’un Reiki’ye göre daha elle tutulur, akademik çalışmalara dayalı sonuçları vardır. Çin’de yüzyılın en etkili şifa tekniği olarak seçilmiş, Çin’in en büyük devlet hastanesi olan Pekin Hastanesinde ve pek çok yerde Çigong Departmanları kurulmuştur. Üniversitelerde dal olarak okutulmaktadır. Şimdiye dek bozulmadan korunmasının yegâne nedeni, asırlar boyunca sadece hanedanlık sınırları içinde gizli öğreti olarak kullanılması ve kendi halkından bile uzak tutulması olmuş. Çinli generaller Çigong sayesinde askerlerini hastalıklara karşı dayanıklı, yenilmez; kendilerini ise ölümsüz yapabilmişlerdir. Tapınak şövalyeleri ya da koruyucuları, yüzyıllarca sağlıklı bir şekilde yaşamanın formüllerini bulmuşlardır. Henüz bu yüzyılın başında halka açılan Çigong, hızla Çin geneline yayılmış, batıyla tanışması ise 90′lı yıllara denk gelmiştir.


Çigong eğitimleri esnasında sizlere en detaylı ve disipliner şekilde enerji ve meridyen sistemleri, hastalıkların oluşumu, hücrelerin titreşimleri, yerçekimi, duruş teknikleri, ağaç duruşu meditasyonu, enerji kullanımı esnasında ve enerjide ustalaşmak için kullanacağınız nefes teknikleri, organları güçlendirme yolları, tüm vücudu A’dan Z’ye şifalandırma yöntemleri, hücrelerin titreşimlerini artıracak şifa tonlamaları, kendi kendinize ve başkasına uygulayabileceğiniz şifa masajı ve Çigong’dan türemiş olan ve savaş sanatı halini almış ve hareketli meditasyon adını alan Taichi ile entegre daha güçlü ve estetik hareketler gösterilmektedir. Sadece güç ve şifa hareketlerini yaparak, sabahın erken saatlerinde parkları dolduran yüzlerce insan, bu mucizevî öğreti sayesinde şifa bulmakta ve yaşlanmayı geciktirmektedir.


Çigong’da eksik bilgilendirme önemli bir yer tutar. Pek çok insan sadece sabah egzersizleri şeklinde yapılan bir spor türü gibi algılayabiliyor. Her öğretide olduğu gibi bu öğretinin de işinin ehli ve yukarıda saydığım detaylı bilgilere vakıf olan ve usta-çırak ilişkisini kurup devam ettirebileceğiniz ustalardan alınmasını tavsiye ederim. Sadece hareketler bile tek başına şifa doludur, ama Çigong’da yol kat etmek ve ustalaşmak istiyorsanız size daha ötesini verebilecek kişileri bulmanız en hayırlısı olacaktır.





Reiki’nin kurucusu Usui de uzun arayışları sonucu Çigong ile tanışmış ve Budist ustalardan çok etkilenmiş, uzun süre onlardan eğitim almıştır. Ancak sadece bedene şifa vermekte inat edince, Çigong ustası rahipler sadece bedenin değil, zihnin ve ruhun da şifa bulması gerektiğini söylemişlerdir. Uzun bir süre buna inanmamakta inat etmiştir. Reiki mucizesiyle tanışıp şifa vermeye başlayınca, kendini geliştirmek için bir dilenci kasabasına yerleşmiş, buradaki evsizlere ve dilencilere şifa vermeye başlamıştır. Çok da başarılı olmuştur. Ancak iyileşen dilencilerin ilk iş olarak hemen çalıp çırpmaya döndüğünü görüp Budist ustalara hak vermiş ve sadece bedene değil, ruha da şifa vermenin gereğini anlamıştır.


Reiki’nin dezavantajı batıyla çok çabuk tanışmak olmuş. Okuduğum her Reiki kitabında, “Şu sembol böyle kullanılmış ama BANA göre daha basit ve etkili olan şu sembol kullanılmalı”, “Uyumlama şu şekilde yapılmış ama biz onu bu şekilde yapıyoruz” diyenlere, hatta lütfedip daha önceki yöntemlerden bahsetmeye bile tenezzül etmeyip sanki kendi fikri en esas bilgiymiş gibi davranan bir dolu Öğreti Çöplüğü yazarına rastlayabilirsiniz. Bu yüzden Reiki alacak olursanız, bunu ticari kaygıyla yapmayan ve tamamen en geleneksel haliyle size sunan ustaları tercih etmeniz hayrınıza olacaktır.


Pek çok eğitimci, Reiki seviyelerini peş peşe hatta iki seviyeyi aynı gün vermektedir. Doğrusu ise özellikle birinci seviyeyi aldıktan sonra, ilk defa enerji ile tanışacak olan kişiye bu enerjiyle uyumlanması, ona alışması ve uyumlanma sürecinde yaşayacaklarını deneyimlesi için gerekli sürenin tanınmasıdır. Alınan her seviyenin kendi içinde ayrı bir deneyimleme şekli olduğu için de her seviyeden sonra, bir sonrakine geçmeden belli bir süre geçmesi herkesin hayrına olacaktır. Özellikle ikinci seviyede sembollerle yeni tanışan kişinin, bunları uygulama ve pratik yapmak, bunları yaparken de belli deneyimleri yaşama fırsatı bulmak açısından zamana ihtiyacı vardır. Yoksa bütün uyumlamaları yapıp ortalığa Reiki Master’lar salmak çok kolaydır. Zaman derken, iki seviye arasına kimisi 3 ay, 5 ay koyuyor, kimisi seneler… O süreyi bekleyen gidip bir üst seviyeyi alıyor. Bu da doğru değil. Zira o zaman içinde hiçbir pratik yapmamış, kendi ya da başkaları üzerinde çalışma yapmamış, deneyim yaşamamış kişi elini kolunu sallayarak daha üst seviye için sertifikasını almış oluyor. Zaman yerine pratik yapma ve belli sayıda insana şifa verme kotası koyan ustalar belki de en doğrusunu yapıyorlar.





Çigong, eğitimi alan kişi ile ustası arasında ciddi bir bağ kurabilmektedir. Usta-çırak ilişkisine dayalı bu bağda saygı ve sevgi çok önemli yer tutar. Bu ilişki uzun yıllar sürer. Çünkü usta da öğrenme sürecine devam eder ve öğrendiği her şeyi sizinle paylaşır. Reiki de ise usta sadece el veren, uyumlama yapıp seviyeni yükselten ve bir daha işim olmaz diyeceğin, sertifika almak amaçlı kullanılan otoriter bir figürden ibarettir. Bunun bu noktaya gelmesine sebep ise her şeyi öğreti çöplüğüne döndüren ve öğretilere ticari kaygı yükleyen batı medeniyetidir.


Gelen sorulardan biri de şu: “Reiki Çigong’la entegre şekilde kullanılabilir mi? Ben Çigong yaparken Reiki sembolleri kullansam daha etkili olur mu?”


Genellikle cevabım şu oluyor: “Bu kapıdan girerken Reiki’ni dışarda bırak”. Bu, Reiki’yle bir alıp veremediğim olduğu için değil, her öğretide geçerli olan bir şey olduğu için. Herhangi bir Çigong formunu öğrendikten sonra, daha üst bir Çigong formu öğrenmeye gittiğinizde bile ustanızın size söyleyeceği ilk şey: “Şimdiye dek öğrendiklerini unut” olacaktır. Bir öğretinin enerjisi ve titreşimleri başka bir öğretinin enerji seviyesini alçaltabilir. Daha yüksek titreşimler edinmek istiyorsanız, düşünülenin aksine, entegrasyon yerine her öğretiye sıfırdan, onun saf enerjisiyle başlamanız doğru olacaktır. Titreşimlerinizi artırmak için gereken en önemli şey zihninizi boşaltmaktır. Bu da BIRAKMAK ile gerçekleşir. Bıraktığınız ve nötr olduğunuz zaman elde edemeyeceğiniz hiçbir şey yoktur.





Usta diye bulduğunuz kişi size türlü gösteriler sunabilir. Kaşık bükebilir, cisimleri oynatabilir, tek dokunuşuyla şifa verebilir, elleri cayır cayır yanabilir, ancak tüm bunlara sahip olduğu halde ustalıkla alakası olmayan pek çok insan da karşınıza çıkabilir. Bazen de ustası kaşık bükemediği halde aldığı eğitim o kadar kalitelidir ki öğrencisi kaşık bükmeye başlar. Usta mütevazı bir şekilde bundan gurur duyar. İster Reiki, ister Çigong olsun, arayışlarınızda mütevazı, sabırlı, nazik, güven verici, bilgi sahibi, öğrenme sürecini devam ettiren ve kendine saklamayıp bilgiyi en disipliner şekilde sizinle paylaşan, temiz bilgi sunan, bu işe senelerini vermiş, sebat etmiş, deneyimli bir usta bulmanızı temenni ederim.


Bu arada aynı zamanda bir Reiki Hocasıyım. Sayısız kez Reiki kullanarak şifa verdim diyebilirim. Uzun süren seneler boyunca, Reiki eğitimi aldığım hocam da aynen yukarıda bahsettiğim özelliklere sahip çok donanımlı, çok değerli bir hocadır. Çigong ise tanıştığım en mucizevî ve etkili şifa tekniği. Çigong’u insanlara tanıtmak ve faydalandıklarını görmek beni en mutlu eden şey oldu. Çinli Çigong hocalarımın ise hepsi birbirinden değerli ustalardır. Kimisine yaşayan efsane diyebilirim.


Yukarıdaki gibi hocalardan birini bulduğunuzda ona sıkı sıkıya sarılın. Sebat edin ve aynı sabrı, çalışkanlığı, nezaketi gösterin. Bilgiyi hazmederek alın. Ustalık yolunda emin adımlarla ilerleyin.


Tüm hücreleriniz yaşam enerjisi ile dolsun…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder